“Hayatınızdaki Hangi Sözü/Tavsiyeyi Dinlemediğiniz İçin Pişmansınız?”
- 3
- 2
- 0
- 0
- 0
- 0
Haftanın Cevabı – 1 –
“Zamanımızın lâneti bu: deliler gösteriyor körlere yolu.” – W.Shakespeare Delileri takip ettiğimi anlamak zaman almıştı.
– Anıl Alan – 07/11/2020
Haftanın Cevabı – 2 –
Hayatımda en çok annemin “kin tutmak sadece seni cezalandırır , karşındakini değil.” sözünü sürekli aklımda olmasına rağmen, bunu bir türlü başaramamaktan pişmanım.
– Violinist Beyza – 07/11/2020
Haftanın Cevabı – 3 –
Dinlediğim için pişman olduğum tek söz “kendin ol.” Bulunduğum coğrafya, bulunduğum evren kendim olmaya müsait değil. Sanki gerçek ben, bulunduğum konumdan milyarlarca yıl uzakta, ben ise burada sürdürmekte olduğum yaşama ait değilim gibi. İnsanları kırmaktan, üzmekten hep çekindim. Hele ki söz konusu ‘insanlar’ sevdiklerimse. Kendim olup onları kırmaktansa, bir başkası gibi yaşar onları güldürürdüm. Kendim değil, olmamı istedikleri kişi oldum. Bunun için benliğime çokça kızgın olsam da bir yanım minnettar. Bazen bazı şeyler gereklidir. Fakat çok uzak bir diyarda yaşıyor olsaydım, belki kendim olmayı dener ve severdim! Ama şimdi değil, burada değil.
– Hilal Öztürk – 07/11/2020
Haftanın Cevabı – 4 –
Üniversite 1. sınıftayken etrafımdaki insanların aksine gezmekten ziyade derslerime ağırlık verip okuduğum bölümdeki hayallerim nedeniyle (tıp) kendimi en başından beri sıkı bir çalışma disiplinine sokmuştum. Tesadüfen karşılaştığım ve çok hoşlandığım bir kişiyle tanıştığımda, sınıf arkadaşım aynı zamanda oda arkadaşım bendeki değişimleri görüyor ve onunla birlikte olmamız gerektiğini söylüyordu, haklıydı. Ama ben sevmekten korktum, konuşmayı bıraktım. Buradaki derslerimin rolünü şöyle anlatabilirim ki : sınava gerçekten çok çalışıyorsun ve sınıfta 1.oluyorsun bu seni tatmin ediyor çünkü zor bir olayı başardın… Fakat birisini sevmek çok riskliydi onun beni sevdiğini bilsem de çok daha fazla onu sevecektim bunu da hissediyordum. Bu nedenle hayatımı üniversitede başarılı olup kariyer yaparak devam ettirmeye karar verdim. Şu anda 3.sınıftayım ve hala derslerime sıkı bağlıyım tıpı çok seviyorum fakat o kişiyle konuşmayı bıraktığım için pişmanım. Elbette başarılı olmak sizi tatmin eder ama geceleri yalnızlık artık üzmeye başladı. Keşke arkadaşımı dinleyip duygularımı bir kenara atmasaydım keşke kendimi robot gibi ‘aşık olma’ komutlarıyla yetiştirmeseydim.
– Zeynep Sude Önal – 07/11/2020
Haftanın Cevabı – 5 –
Çok gözlemci bir insandım her şeyi çok iyi ve en ince ayrıntısına kadar incelerdim. Atacağım adımları bir başkasının daha önce geçtiği ve sağlamlığını kontrol ettiği yerden atmayı seçerdim. O yolda dimdik ilerler kendimden emin ve güçlü olurdum yani en azından öyle sanıyordum. Daha çok küçükken bunu benimle yolda bir sonbahar günü yağmurun altında ellerini sımsıkı sarıldığım dedem farketmişti. O sabah kahvaltı yapıyorduk ve ben sessizce oturmuş dakikaları sayıyordum çok heyecanlıydım. Dedem beni o gün bir ata bindirecekti ve ata binmeyi çok ama çok istiyordum. Her pazar sabahı TRT1’de yayınlanan kovboy fimlerinden çok etkilenmiş olsam gerek benim için kovboy olmak at sürmek bir amaç olmuştu. Halam sinirle yemek yememi söylemiş ve ben irkilmiştim fazlasıyla sinirli biriydi dedikleri emir niteliğindeydi benim için. Sonra dedeme dönüp Sueda’yı ata bindirme çok tehlikeli gibi şeyler geveledi evet geveledi çünkü ilk üç kelimeden sonrası beni çok üzmüştü ve dinleyememiştim sesler kulağıma girdikten sonra küçük hassas kalbime batıyordu. Dedemin yüzünü bakıyordum ki kuzenim bir anda haberlerde gördüğü bir at sürürcüsünün başına gelen kötü kazadan bahsetti, işte o an dedeme dahi bakmadan gitmek istemiyorum dedim . Dedem sakince yemeğini yedi kırmızı ceketimi giymeme yardımcı oldu ve yağmurdan ıslanan o sokağa çıktık. Benim ellerimi sıkıca ve sevgi ile tuttu benimle sohbet etmeye başladı. Dedem usta bir konuşmacıydı kelimeleri iyi seçer alttan alttan söylemek istediğini söylerdi. Bana soru sormadı ama şunu dedi ” Suedacığım bineceğin at küçüktü zaten ve kask takacaktın korkmana gerek yoktu ama yine de sen bilirsin anlatacağın bir hikaye yerine korkup kaçtığın bir anı olarak kalacak hafızanda ve kızım bunu sen seçmiş olacaksın başkalarını suçlama sakın” . Dedem uzunca konuşmuştu ama bu tavsiyesinden net anladığım şey varsa o da şudur ki hayatınızın başrolü sizsiniz ata binin dizginleri elinize alın eğer korkarak yaşarsanız bu yaşam değil kaçış olur. Bir başkalarında duyduğunuz deneyim ve tecrübeler elbette kulağınıza küpe olsun ama unutmayın hata yaparak yaşayabiliriz yalnızca başkalarının hatalarını dinleyerek değil. Ancak üzülerek söylemeliyim ki bu kelimeler o an kalbime inmeyi geçin hayatımda bir yer bile edinememişti. Başkalarının saçmalama yapamazsın kim yaptı ki zaten gibi laflarına çok baktım ve bu sözler benimle kendim arasında bir perde olarak kaldı. Şimdilerde o perdeyi aralıyor ve beni ufukta selamlayan güneşe sırıtıyorum içimde kanayan acılarım olsa dahi ben ata binecek ve dizginleri ellerimle sarmalayacak ufukta güneşe yol alacağım buna inanıyorum. Pişmanlığım halen geri dönülebilir bir şey en azından ilerki yaşamım için. Size doyasıya diyorum ki dostlarım yaşayın korkmayın izleyici olmayın o sahnede sizin de rolünüz var ve bunu siz yazın siz oynayın.
– Sueada – 07/11/2020
Haftanın Cevabı – 6 –
“En güzel zamanın şimdi Berkay, aşırı duygusal olma. Aksi halde ileride çok pişman olacaksın.” Şu zamana kadar bir pişmanlığım yok ama sanıyorum ki ileride bu duygusallıktan dolayı çok pişman olacağım. Bazen soruyorum kendime, bu kadar duygusal olup olmamak gerçekten benim mi elimde diye…
– Berkay Gümüş – 07/11/2020
Haftanın Cevabı – 7 –
“Ne beklediğini bilerek ama beklemeden yaşayacaksın; en çok beklediğinin gelse bile birgün, hiçbir zaman beklediğin anlamda gelmeyeceğini bilerek” der Oruç Aruoba. Bu sözü içselleştiremediğim için çok pişmanım. Sürekli bir şeyleri beklemek yoruyor artık. Gene de kendimi tükettiğimi bile bile bekliyorum. İçimdeki bekleyişleri et parçalarımla atıyorum epeydir. Koca bir beklenti yumağı olan vücudum çöküyor galiba. Aynanın karşısında iskeletimi görmeme az kaldı. Yüzde 93’ü yıldız tozu olan bir canlısın ve diğer kalan kısmında beklenti hep. Yokluğun dünya için çok alışık ve olağan olacak. ‘Beklediğin şeyler gelmeden de yaşamın anlamlı(anlam olmadan da yaşayabilirsin) olacaktır Sevgili Simurg bunu kabullen. Kendinle savaşmak istiyorsan, bunun için de yeterli olgunluğa erişmiş ol. Kendini tanıyamadan bu savaşa yeltenme sakın! Yoksa kendine mağlup olacaksın. Bunu ikimizde istemeyiz değil mi?
– Simurg- 07/11/2020
Reklam gelirleriyle burs alabildiğinizi biliyor muydunuz? Peki Nasıl? Detaylar burada
Daha fazla yorumu youtube kanalında bulabilirsiniz, liste yeni yazıların ardından artmaya devam edecektir.
Diğer soru ve cevaplara buradan ulaşabilirsiniz.