Polonya’ya Nasıl Yerleştim ? Avrupa’ya En Kolay Nasıl Yerleşilir?
- 9
- 7
- 0
- 0
- 0
- 0
Hepinize merhaba, bir çoğunuzun ülkemizdeki ekonomik ve sosyal koşullar nedeniyle Avrupa ya da Amerika’ya yerleşme arzusunda olduğunu biliyorum, fakat bunu gerçekleştirmek ne yazık ki artan döviz kuru nedeniyle her geçen sene daha da imkansız bir hale geliyor ve birçoğumuz için sadece bir hayalden ibaret oluyor. Bu yazımda size bunun gerçekleşmesi için neler yapmanız gerektiğiyle ilgili kendi tecrübe ve bilgilerimi paylaşacağım.
Öncelikle şu koşulları sağlamadan şansınızın çok düşük olduğunu söylemeliyim;
- İngilizce yeterliliğinizi kanıtlamak zorundasınız. TOEFL , IELTS gibi sınavların mantığını anlamaya çalışın, bu sınavlara paralel olarak TOEIC diye bir sınav türü daha var, her üniversite bu sınavı kabul etmiyor ama çok kolay ve fiyat olarak da diğer sınavlara göre çok uygun. TOEIC sınavını da araştırmanızı tavsiye ederim. ( TOEFL: 80 üstü IELTS: 6 üstü TOEIC: 800 üstü almalısınız.)
- Hiç iş bulamadığınızı hesaba katarak, hesabınızda en az 3000 euro bulunmalı, mutlaka 3000 euro gibi bir tutarı gelmeden önce birikim yapmalısınız.
- Not ortalamanız 2.5 altı olursa ciddi zorluk yaşayabiliyorsunuz. Üniversiteyi uzatmak sorun değil ama ortalama konusunda bazı bölümlerin başvuru kriterlerini karşılayamayabiliyorsunuz. Bu yüzden ortalamanızı 2.5 üstü tutmaya bakın.
Ben 2017 yılından 2019 yılına kadar yaklaşık 50’den fazla üniversite mülakatı, binlerce mail trafiği, yüzlerce görüşme gerçekleştirdim. Neredeyse çoğunda bir sonuç bulamadım, akraba ilişkilerini kullanarak yurtdışına yerleşmeyi düşünsem de bazı gurbetçilerin Türkiye’den tanıdıklarını getirme konusunda isteksiz olduklarını gördüm ve argo tabirle “kimseye bir eyvallahı olmadan” bunları yapabilmek için tek çareyi yüksek lisans yaparak gelmekte buldum. Ve yüksek lisans ücretlerinin yıllık minimum 8 bin euro olduğu Avrupa ülkelerinde bunun minimum düzeyde tutulduğu ülkeleri araştırmaya başladım ve sonunda Polonya seçeneğinde karar kıldım. 2019 yazı keşif için Varşova’ya gittim, başıma gelen bir düzine tesadüfler zincirinden sonra “bunu daha sonra anlatacağım 🙂” Varşova Üniversitesi Fizik Bölümünde , Avrupa Birliği yüksek lisans bursu ile eğitimime başladım. Bu burs sadece okulun ücretsiz olmasını kapsıyordu, yani yıllık yaklaşık 5 bin Euro’luk bir tutarı Avrupa Birliği Burs Programı benim yerime ödüyordu. Bunun dışındaki tüm harcamalar bana kalıyordu. (Barınma+Alışveriş)
Bursu Nasıl Aldım?
Aslında bursu almamı sağlayan bir kriter yoktu, AB her sene birçok üniversitenin yüksek lisans programlarına bu bursu veriyor. Örneğin kendi üniversitemdeki ücretsiz ve ücretli bölümlerin listesini aşağıda paylaştım. Sizin yapmanız gereken bu bölümlere başvurmak, ücretsiz olan (yani burslu bölümler) başvurularda mülakata girmeniz muhtemel, başvuru aşamasında, sizin lisans programınızda hangi dersleri hangi notlarla geçtiğinize bakıyorlar, genel ortalamadan ziyade işlerine yarayacak dersleri nasıl geçtiğinize bakıyorlar, örneğin ben Hacettepe’de çok fazla deney ve laboratuvar tecrübesi yaşadığım için listeye üstten girmiştim, bu bursta Hacettepe’nin büyük katkısını gördüm. Bunun haricinde mülakatta bana en son okuduğum kitap, film isimlerini sordular ve bir de ilham aldığın birisi var mı dediler. Bu aslında tuzak bir soru, onlara tabii ki Atatürk demedim 🙂 Bu soruya sizden ne istediklerini anlayarak cevap verin, örneğin bir fizikçiyseniz, bu soruya cevap olarak “Tesla” diyin, neden diye sorduklarında, “çünkü gerçek bir bilim insanıydı, buluşlarını insanlığın faydası için kullanmak istedi, kişisel çıkarlarını toplumun faydasından üstün tutmadı” derseniz, grup çalışmalarına uygun ve idealist bir aday olduğunuzu kanıtlayarak 10 adım öne geçersiniz. Her mülakatta mutlaka arz-talep dengesini iyi kurmalısınız, mülakattakiler sizden ne istiyor, neye göre bu soruları soruyor iyi düşünmelisiniz.
Polonya’ya Yerleştim Diyelim, Ne Kadar Kira Öderim?
Ben Varşova’da yaşıyorum ve Varşova, Polonya’nın en pahalı şehirlerinin başında geliyor. Bu yüzden burada ilk aşamada paylaşımlı bir evde oda tutabilirsiniz, size en büyük tavsiyem ilk geldiğinizde ya yurt ya da paylaşımlı bir evde kalmanız olur, bu sayede yeni insanlarla tanışır, dilinizi geliştirirsiniz. Paylaşımlı evlerden korkmayın, bu bir Avrupa kültürü, burada çoğu insan paylaşımlı evlerde kalıyor. Fiyat olarak 350 zloty ile 2500 zloty arasında (1 Zloty şu an 1.98TL siz bunu okurken muhtemelen artmıştır 🙂 ) bir fiyata kendinize uygun bir yer bulabilirsiniz. 350 zloty’e bulduğunuz oda muhtemelen 12 metrekare civarında olurken, 2500 zloty’e tek başınıza oldukça lüks bir stüdyo dairede kalabilirsiniz. Benim kişisel görüşüm, corona virüsü ilerleyen zamanlarda olur da biterse mutlaka ev kirasını minimum düzeyde tutun, eve bağlayacağınız parayı, Avrupa’yı gezerek ve gittiğiniz yerde gelecekte çalışmanıza uygun koşulları olan firmaları araştırarak harcayın.
Örneğin durumunuz ayda 2500 zloty gibi bir tutarı ev kirasına harcamaya uygun ama siz yine de en ucuz seçeneği tercih edip, 350 zloty’e ev tuttunuz diyelim, her ay fazladan elinizde olacak 2150 zloty ile minimum 5 ülke gezebilirsiniz. Burada uçak biletleri çok komik tutarda, örneğin Ryan Air firması ile Varşova’dan Barcelona’ya 19 zloty’e uçabilirsiniz, yani yaklaşık 38 TL. Evet 38 TL 🙂 Bu sayede eve hapsolmak yerine, Avrupa’yı baştan sona gezerek harcayabilirsiniz.
Polonya’da İş Bulabilir Miyim ?
Bu konuda en kolay iş bulma yöntemi olarak ubereats gibi yemek siparişlerinin getir-götürünü yapan firmalarda çalışmak diyebilirim. Bunun haricinde iş bulmanız için mutlaka Lehçe öğrenmelisin, Lehçe ve İngilizceniz varsa işsiz kalma şansınız inanılmaz düşük. İş sıkıntısı çeken bir ülke değil Polonya, tek sıkıntı aldığınız maaş diğer Avrupa ülkelerine kıyasla çok daha az olacak ama hayat pahalılığını da hesaba katarsanız Polonya’da kazandıklarınızla daha çok şey yiyip içebilirsiniz. Örneğin bir yüksek mühendis Polonya’da yaklaşık ortalama 6 bin zloty alıyor, yani 1400 euro civarı kazanıyor, bu tutar Hollanda’da 4 bin euro civarında, yani neredeyse 3 katı fazla maaş alıyorsunuz Hollanda’da ama hayat pahalılığı bakımından 5 kat daha pahalı, bu yüzden Polonya’da kazandığınızla daha çok şey yapabilirsiniz ANCAK 🙂 Buraya kocaman bir ancak ekleyim… Polonya’da kazandığınızla Polonya’da harcayabilirsiniz, Polonya’lılar için Almanya,Fransa,İtalya,Belçika,Hollanda gibi gelişmiş ülkelere tatile gitmek büyük lüks oluyor. (Polonya’lılar buna büyük lüks demeden önce bir de bizim milletimizi görmeleri lazım belki de 🙂 )
Uzun lafın kısası, Avrupa’ya açılmak için en güzel başlangıçlardan birisi kesinlikle Polonya’dır. Ben burada olduğum sürece de size her türlü desteği vereceğim. Fakat sizlerden tek ricam, bir şeyi gerçekten isteyip istemediğinizi lütfen sorgulayın. Çoğunuz sadece “kaçmak” istiyor çünkü, ülkenin yorucu havasından uzaklaşma dürtüsüyle hareket ediyorsunuz ama ne yazık ki kaçmak huzura giden bir yol değil. Sadece bir avuntu. Sizden isteğim, gerçekte neyi isteyip istemediğinizi bir sorgulayın. Bazılarımız istemeyi hayal etmek ya da dua etmek ile karıştırıyor. Eğer gerçekten istiyorsanız onun için savaşmalı ve çabalamalısınız. Bu süreç hiç kolay değil, kolay diyenlerin %99’u eli ekonomik anlamda güçlü insanlardır, ortalamanın altında bir geliri geçtim, ortalama bir durumda olsanız bile bu iş öyle kolay değil, buraya geldiğinizde mutlaka çalışmak zorundasınız, eğer bahsettiğim minimum 3 bin euro gibi bir birikmişiniz yok ya da aileniz bu tutarı size destek olamıyorsa, Türkiye’de 1-2 sene çalışın, mesleki tercih anlamında idealist bir insan değilseniz, tek hayaliniz sadece yurtdışına çıkmaksa, hayatınızın 2 senesini sınavlara değil işe ayırın, 3 bin euro biriktirin ve kapılar kapanmadan gelin. Çünkü şunu net söylüyorum 5-6 yıl sonra Avrupa kapıları çok büyük bir ihtimalle birçok ülkeye eskisi gibi açık olmayacak, her sene daha da zorlaştırıyorlar. Bu nedenle de elinizi çabuk tutmakta fayda var.
Hepinize başarılar diliyorum, umarım yazım işinize yaramıştır 🙂
Son Gelişmeler: İngilizce günlükleri 1 Şubat itibariyle her güne bir içerik paylaşacak şekilde geri geliyor!