11.22.63 Felsefesi

112263 jake and sadie

Dikkat Spoiler İçerir!

Bu yazı 11.22.63 dizisi hakkında spoiler içerir!

11.22.63 dizisi 2016 yılında yayınlanan, bir çeşit zaman yolculuğunu konu edinen bir mini dizidir. Dizinin kısa özeti şu şekilde; Ana karakter Jake Epping(James Franco) keşfettiği bir portal aracılığıyla 1960’lı yıllara geri dönerek, John F.Kennedy suikastine engel olmaya çalışıyor. Çünkü, Kennedy hayatta olsaydı hem Amerika’nın hem de dünyanın daha iyi bir durumda olacağına inanıyor. Bu yüzden de bunu değiştirmek üzere geçmişe gidiyor.

Dallas 63 promo Sadie Dunhill Dallas 63 promo Jake Epping 1

Ancak geçmişe yaptığı bu yolculuk sırasında Sadie Dunhill (Sarah Gadon) adında bir kadın ile tanışıyor ve birbirlerine aşık oluyorlar. Jake, Sadie’ye gerçek kimliğini ve misyonunu açıklıyor, böylece Kennedy suikastini birlikte önlemeye başlıyorlar ve bunu da başarıyorlar, Kennedy suikasti önleniyor, Kennedy hayatta kalıyor ama bu Sadie’nin ölümüne neden oluyor. Sadie’nin ölümünün ardından her şeyini kaybetmiş olarak günümüze dönen Jake hiç beklemediği bir gerçeklikle karşılaşıyor. Kennedy sonrası dünya toplama kampları ve savaşlardan ibaret oluyor, her şey yerle bir olmuş bir halde eskisinden de korkunç bir düzen ile baş başa kalıyor 

Bunun üzerine geçmişe tekrar dönüyor Jake ve bu sefer suikaste engel olmadan, tüm zamanını sadece Sadie ile geçirmek istiyor, ancak geçmişe yapılan her müdahalenin bir karşılığı olduğunu ve kaderden kaçamayacağını öğreniyor, yani eğer Sadie’nin geçmişini değiştirip, onun hayatına girerse, onun başına bir şey geleceğini biliyor ve bu yüzden, Sadie’nin hayatta kalması için, onu çok sevdiği halde, onun hayatına girmekten vazgeçiyor. Böylece ne Kennedy suikastine engel oluyor, ne de Sadie’nin hayatına giriyor ve her şeyi olması gerektiği düzende bırakarak günümüze döndüğünde, eski düzenine kavuşuyor.

Ancak aklı hâla Sadie’de oluyor ve onun ismini google’da aratarak, hâla yaşayıp yaşamadığını sorgulatıyor ve Sadie’nin yakın bir tarihte geçmişte birlikte çalıştıkları okula konuşmacı olarak davet edildiğini öğrenip, onu dinlemeye gidiyor. Kürsüye yaşlı bir kadın çıkıyor, o kadının Sadie olduğunu anlayan Jake, üzüntüsünü o meşhur gülümsemesiyle örterek dizinin finalini yapıyor. 

nJnaVk

 

Buraya kadar anlattıklarım dizinin bizlere ne gösterdiğiydi, birazdan anlatacaklarım ise benim bu diziden ne öğrendiğim üzerine olacak. Öncelikle buna dizinin bende düşünmeye teşvik ettiği “vazgeçme” felsefesinden başlamak istiyorum. Ama nasıl bir vazgeçiş?

Şöyle ki; insanlar genelde bir şeyden, bu şey kendi çıkar ve arzularıyla ters düşerse vazgeçerler, yani bir şeye karşı gösterdikleri ilgi ve istek azalırsa o şeyden vazgeçme eğilimi gösterirler. Örneğin çok sevdiği arabayı almak için yıllarca çalışan bir memur, zamanla o arabaya karşı olan ilgisini bırakıp yerine bir ev alma arayışına girebilir. Ya da bir zamanlar vazgeçilmez olduğunu sandığın bir adam, yıllar sonra sıradan bir insana dönüşebilir, bunların hepsi etken ilginin azalmasıyla gerçekleşebilen vazgeçişlerdir.

Peki bunun tam tersi mümkün müdür? Yani bir insan çok sevdiği ya da çok istediği için de vazgeçebilir mi? İşte bu soruya hep “hayır” derdim. Bir insan vazgeçiyorsa yeterince savaşmamıştır diye düşünürdüm, vazgeçmenin bazen en yüce bir sevgi türü olabileceğini hiç düşünmemiştim.

Ve bunun üzerine düşünürken fark ettim ki bazen bir şeyi isteme arzusu, onu elde etme takıntısına dönüşebiliyormuş. Bu dönüşümün yarattığı girdap bazen aklını öyle bir çeliyor ki, bu davranışının aslında bencilliğin bir tür formu olduğunu bile fark edemiyorsun. Bunu fark ettiğinde ise her şeyi sorgular bir hâle geliyorsun. Ve kendine şu soruları soruyorsun peş peşe:

Aşk da bir tür bencillik yansıması mıdır? İnsan neden aşık olur ? Gerçekten o insana değer verdiği için mi yoksa o kişide ihtiyaçlarını giderecek koşullar bulduğu için mi? Aslında, özellikle günümüzde, çoğu ilişki karşılıklı ihtiyaç ve çıkar buluşmasıyla bu kavramı geçerli kılıyor belki de. Hayatın zorluklarıyla savaşma yollarından biri de bu zorlukları paylaşacak bir hayat arkadaşı oluyor kimileri için. Ancak kimileri de hayatın zorluklarını tek başına sırtına alıp, o yalnızlığın mental ağırlığıyla başa çıkarak, öz sevgiyi içlerinde yaşatmaya devam ediyorlar. İşte gerçek sevgi, o özün içinde saklı bana göre. Kirlenmemiş, yıpranmamış bir sevgi. Tıpkı bu dizinin final sahnesinde olduğu gibi… 

Final sahnesinde Jake, Sadie’ye “Mutlu bir hayat geçirdin mi?” diye soruyordu dans ettikleri sırada ve Sadie belki hayatının aşkını bulmamıştı ama yine de mutlu olmaya değer şeyler bırakmıştı ardında, hayattaydı ve yaşamaya değer bir hayatı vardı. Jake’in yıllar önce onun için nelerden vazgeçtiğinden bihaberdi ve Jake onun hayatında bir hiç olmayı kabul ederek, yaptığı iyilikleri yüze vurmadan, ona bu hayatın kapılarını açmıştı.

Bu sahne gösterdi ki; bizler, bir şeyleri elde etmenin yolunu hep vazgeçmemekte arıyoruz ama yeri geliyor, bunları vazgeçerek de elde edebiliyorsun. Vazgeçmek, bazı anlarda, fedakarlığın cesarete diz çöktürdüğü güçlü bir eyleme dönüşebiliyor. Bu eylemler kimi zaman hiç söylenmemiş keşke’ler barındırıyor içinde. Keşke’ler bazen yerini kabullenişlere bırakıyor, bazen uykularını kaçıran rüyalara, bazen de derin ve dalgın bakışlara. Vazgeçerek de sevebiliyorsun. Vazgeçerek de yaşayabiliyor, yaşatabiliyorsun. Ama vazgeçerek mutlu olamıyorsun. Sadece kendini kandırıyorsun. İşte gerçek aşk da tam olarak bu zaten. Bireysel mutluluğu değil, mutluluğunu bağışlamayı seçtiğin zaman aşık olduğunu anlayabilirsin. İşte bu dizinin final sahnesi bana bu kavramın derin felsefesini bir kez daha hatırlattı. Gerçek sevginin ne olduğunu, bir şeyi çok isterken, onu elde etme yolunun ondan vazgeçmek olduğunu anlayıp bunu kabullendiğinde gösterdi bana.

Umarım siz de içinizdeki o saf sevgiyi bencilliğinizle öldürmez, özünü kaybetmez ve bu özü sahiplenecek, sizin için yeri geldiğinde sizden vazgeçebilecek doğru insanlara denk gelirsiniz.

Hepinize sevgiler…

Ve Renkli Rüyalar 🙂 

 

d0b63763f89875d0550ada07cfe65d8a

Yazar

Merhaba! Ben Can Patlar.15 Ağustos 1990 tarihinde doğdum. Hacettepe Üniversitesi Fizik Mühendisliği bölümünden mezun oldum. 2020 yılı itibariyle Varşova Üniversitesi'nde Parçacık Fiziği ve Kuantum Alan Teorisi üzerine yüksek lisans yapmaktayım.

İlgili Yazılar

Başka Yazı Yok

Kayıt Ol

Zaten üye misiniz? Giriş Yap

Giriş Yap

Henüz üyeliğiniz yok mu? Kayıt Ol